8 Nisan 2011 Cuma

Zaman, gözler, saçlar

Zaman hızla geçiyor. 35'ten sonra daha hızlanır demişlerdi, fark etmedim. Çocuk olduktan sonra hızlanır şeklinde düzeltilmeli bu laf. Gün öyle hızlı geçiyor ve bebekler öyle çabuk büyüyorlar ki inanılmaz. Yarın miniklerim 5 aylarını bitirmiş olacaklar. Artık kocaman bebek oldular. Her gün ne kadar değiştiklerini görmek, onlarla birlikte olmak harika bir şey. Allah tüm isteyenlere versin. Bebeklerimiz doğmadan önce kime benzeyecekler, nasıl olacaklar diye merak eder dururduk. Doğduktan sonra da gözleri ne renk olacak, saçları anneye mi babaya mı benzeyecek diye merak etmeye başladık. Oğlumun gözlerinin kahverengi olacağı belliydi. Kızımınkilerin açık olma ihtimali vardı sanki. Babaanne mavi, hala ela gözlü olunca bir ihtimal var demiştik. Ama artık kesinleşti gibi. Oğlumun koyu kahverengi gözleri olacak, üstelik babasının ve annesinin kahverengi gözlerinden de koyu. Siyaha yakın, beyaz tenle harika duran gözleri olacak maşaallah. Kızımın ise annesi gibi orta koyulukta kahverengi gözleri olacak anlaşılan. Açık kumral saçlarına uygun, çok güzel gözleri olacak. Saçlara gelince. Pırasa gibi saçlarından bunalarak 10 yılda bir perma yaptıran sonra da bir daha perma yaptırmayacağım diye sözler veren ben bebeklerimin (en azından kızımın) hep babası gibi kıvırcık saçlı olmasını isterdim. Hafif dalgalı da olabilirdi mümkünse. Eğer ileride değişmezse (bilmiyorum artık değişir mi) oğlum annesi gibi pırasa saçlı olacak. Kızımın sarı pırıltıları olan kahverengi saçları ise galiba kıvrılıyor. Nasıl bir dalgası olacağını merakla bekliyorum. Çenelerde babalarınınki gibi çukur yok, keşke olsaydı, babalarının çenesine bayılıyorum çünkü. Çenede ben baskın çıkmışım anlaşılan, ikisi de benden almış. Şu genetik ne menem birşey böyle, insanı hayretlere gark ediyor :)

Hiç yorum yok: