30 Temmuz 2010 Cuma

Tatildeyim, evimdeyim

Pazartesi aksamdan beri evimde tatildeyim. Bir süredir evime gelememiş olduğumdan ıvır zıvır işler ve dinlenmeden bir türlü yazı yazmaya fırsat bulamadım. Bir de her fırsatta ayaklarımı yukarı dikip yattığım için tabii. Ayaklarım artık mütemadiyen şiş, yaratık gibi oldum resmen. Pazartesiden beri feci sıcak, bunun da etkisi vardır mutlaka. Fakültedeyken hasbelkader yürüyordum, ev içindeyken o kadar olmuyor tabii. Neyse, sağlıklı olduktan sonra hiçbirisi önemli değil.

Tahlil sonuçlarım çıktı. Glukoz yükleme testi korktuğum kadar kötü değildi. Bardağın içine limon sıkmamı öneren arkadaşlarım oldu ama sıkmadım. Sıcak su içinde o kadar da kötü gelmedi bana. İçtikten 1 saat sonra verdiğim sonucum 104'müş. Evden çıkmadan kendi yaptığım testte 66 çıkmıştı zaten. Bunun haricinde idrarda protein yok (ayaklarım şişince korkar olduk), enfeksiyon yok ve en güzeli de hemoglobinim artmış. Bu ayki değeri çok merak ediyordum. Her ay ölçülen hemoglobinim ay ay 0.3-0.4 düşmeye baslamıştı. Gerçi geçen ayki değer doktorumun dediğine göre bırak ikiz bekleyen bir hamileyi, hamile olmayan bir kadın için bile normalmiş, o yüzden endişem yok bu konuda. İyi besleniyorum demek ki diye seviniyordum hep ama ilerleyen aylarda demir hapı-iğnesi kullanmamı gerektirecek kadar düşmesini de bekliyordum. Bu ayki degerim ise 11 küsürden 15'e çıkmış. Ne yaptın da arttı bu kadar derseniz sanıyorum nedeni keçi boynuzu. Geçen ay günde 5-10 tane keçiboynuzu yemeye sardırmıştım nedense. Hem lifli, hem tatlı, her zaman bayılarak yerim. Tatlı ama çikolata gibi de değil, "amannnn onun şekerinden ne olacak" diye yiyip duruyordum. Bir yerlerde kansızlığa karşı etkili olduğunu okumuştum ama açıkçası bitkilerle uğraşmama rağmen böyle bir etkisinin olduğunu bilmiyordum. Demek ki gerçekten varmış. Kocamla beraber 1 haftada 1 kiloyu bitirdik, gidip biraz daha almalıyım.

Bunların dışında, balkonumuzda bir misafirimiz var. Kocamın 15 gün evde olmamasını fırsat bilen bir güvercin ailesi balkona koyduğumuz saksıların içine yerleşip bir güzel de yumurtlamış. Çiçekleri sulayayım (1-2 tanesi maalesef kurumuş) diye çıktığımda bir saksının dibinde 2 yumurta görünce hem şaşırdım hem de sevindim. Balkonu yıkama, çamaşır asma, akşam serinliğinde oturma hayallerim suya düştü maalesef ama balkonda da iki bebek olacağı için bir yandan da çok mutlu oldum. Kocamla birlikte sürekli yumurtalara bakıyoruz. Anne mi yoksa baba mı oturuyor üzerlerinde diye kontrol ediyoruz, fotoğraflarını çekiyoruz. Yarın vakit bulup fotoları eklerim herhalde. Zaten bir an önce eklesem iyi olur çünkü bugün yumurtalardan birinden yavru çıktı. Pek güzel aynı zamanda pek çirkin sarı tüylü pembe bir yumak. Bakalım diğerinden de çıkacak mı yoksa boş mu?

1 yorum:

deniz dedi ki...

sefan olsun ferulago, boşver evi dinlen bol bol. böyle evde bir süre vakit geçirmekte güzel bişey.benimde öyle planlarım var.