24 Kasım 2009 Salı

Hayatımızdaki fizik

Fizik dersini hiçbir zaman sevmedim. Lisede gördüğüm ders beni kendinden soğuttu diyebilirim. Fizik dersini İngilizce görmemiz gerekiyordu ama hoca asla ingilizce anlatmadı. Fransızca biliyormuş da o yüzden ingilizce anlatamıyormuş. Bunu diyen adam Ankara'daki o zamanki en iyi ve en eski Anadolu Liselerinden birinde çalışıyordu (o zamanlar her semtte bir tane Anadolu Lisesi yoktu). Peki o zaman Türkçe anlat değil mi? O da yoktu. Kısacası adam fizik diye birşey bilmiyordu ki bize öğretsin. Sınıftaki iyi öğrenciler resmen dershaneden öğrendiklerini adama öğretirlerdi, durumun vehametini siz anlayın artık.

Lisede fiziği sevemedim işte. Üniversiteye başlayınca Genel Fizik görmeye başladık. Burada da pek sevemedim ama bu sefer bir de Fizik pratik vardı. Pratiği daha beter çıkmıştı (artık bu dersi kaldırdılar nedense). Gruplar halinde deneyler görürdük. Bir seferinde grupta benden başka kimse gelmemişti ve ben de eğik düzlemden bir top yuvarlama, süre tutma şeklindeki bir deneyi yapmaya çalışıyordum. Eğik düzlemin ucundan topu yuvarlayıp koşturarak masanın diğer ucuna gidiyor, kronometreyle süre tutmaya çalışıyordum. Ben nefes nefese kalıp gruptaki diğer arkadaşlarım için fevkalade hoş kelimeler sarfederken asistanlardan hiçbiri bana yardım etmiyordu. Burada da fiziği sevemedim anlayacağınız. Hele pratikte birşey anlamayıp ilk vizede 80 üzerinden 10 alınca ne hale geldim bilemezsiniz. Ama sonra azmedip sınıftaki en iyi öğrenci olmuş, ikinci vizeden 120 üzerinden 110 almıştım. Neden böyle garip rakamar vardı onu da bilmiyorum ama asistanlar masaya gelip soru sorarlar, cevabımı beğenip bu kızın vize notları neler diye bakınca bir garip olurlardı. 10-110 değişik bir sonuç tabii. Pratikte anlamayanlara dersi anlatacak kıvama gelen ben teorik derste bütünlemeye kalmıştım. Kendime adam gibi bir fizik kitabı alıp yaz boyu çalışmıştım. O zamanlar 1. sınıftan dersiniz kalmışsa bütün bir yıl boyunca sadece o derslere giriyor, 2. yıl da verememişseniz atılıyordunuz. Şimdiki gibi dersi alttan almalar, aykırı yarıyıllar yoktu. Bence gayet iyi bir uygulamaydı çünkü işin başında "eczacılık sana göre değilmiş aslanım, yol yakınken başka bir yere gir" diyorlardı bir nevi. Şimdiyse 5. yılında olup hala bizden sınava giren öğrenciler var, pes valla. Neyse, konuyu dağıtmayayım. Fizik dersini ancak bütünlemelere çalışırken hafif hafif sevmeye başlamıştım, sınavdan geçince ise fizik kitabını bir daha açmamak üzere kapamıştım.

Hayatımdaki bir sonraki fizik buluşması kocamla tanıştığım gün gerçekleşti. Kocam bana fiziğin hayatın her yerinde olduğunu anlatıyor, gördüğümüz, yaşadığımız pek çok şeyin temelindeki fizikten bahsediyor. Fizik dersini hala sevmiyorum ama Fizikçime aşığım. İşte yine hayatın içinde karşımıza çıkan bir fizik prensibi size. Çay içerken bardaktan buharlaşan suyun yüzeyde, henüz alttaki sıvıdan kopmadan önceki halini gösteren bir video. Sabahları seyrettiğimiz şeker tanelerinin dağılımından sonra eğlendirecek birşey daha çıktı böylece. (Cep telefonuyla çektiğim için pek iyi olmadı sanıyorum, kusura bakmayın. Buharların arasında yüzeydeki beyaz tabakayı seçmek biraz zor gibi ama sonlara doğru bardağa üfleyince o tabakanın yüzeyde nasıl kaydığını görebilirsiniz).

Bu vesileyle Fizikçimin öğretmenler gününü kutluyorum. Blog dünyamdaki Fizikçi olan GeCe'nin de.

6 yorum:

gülin dedi ki...

Hemen bir çay yapıp baktım,sonra da beyaz tabakayı uzun uzun seyrettim. Gerçekten fizik eğlenceli birşeymiş. Benim de kimya dersiyle ilgili düşüncelerim anlattığınız gibiydi. Asla kimya okutulan bir fakülteye gitmeyeceğim dedikten sonra eczacılık okudum. Laf aramızda hala ısınamadım kimyaya. Sevgiler..

ferulago dedi ki...

Geneli, Organiği, Farmasötiği derken Kimyaya ısınmak zor ama bilmek de zorunluluk bizim meslekte. Büyük konulşmuşsun başına gelmiş Gülin :)

ELİF dedi ki...

Bir bayram gülüşü savur göklere, eski zamanlara gülücükler getirsin öyle içten samimi, gözyaşlarını bile tebessüme çevirsin. İyi Bayramlar.

GeCe dedi ki...

canım benden bahsetmene memnun oldum ben de lisede fiziği hiç sevmedim ama üniversitede aşık oldum. fiziğin liselerde ve üniversitenin diğer bölümlerinde hakkıyla verilmediğini düşünüyorum o yüzden sevemiyorlar öğrenciler

eski sitemi bende arıyorum bizim de nispeten daha katı uygulamalarımız vardı şimdi çan eğrisi geldi herşey allak bullak

GeCe dedi ki...

ay senin ve eşinin öğretmenler gününü kutlamayı unutmusum geç oldu ama

ferulago dedi ki...

GeCe, biz de teşekkür ederiz :)