2 Ağustos 2009 Pazar

2 hafta sonra yine ben

Yaklaşık 2 hafta aradan sonra döndüm. Deniz, kum, güneş, bahçedeki salıncak özlemiş midir beni acaba? Seneye tekrar görüşürüz umarım diye veda etmiştim hepsine, özellikle salıncağa uzun uzun sarılmıştım. Galiba en çok salıncağı özleyeceğim. Kah kitaplar bitirdim onun üzerinde, kah kocama sarılıp oturdum. Evimizdeki balkon geniş, salıncak alsak rahat rahat kaldırır ama biliyorum o yaz tatilindeki zevki vermeyecek bana. Verse bile oradakinin özelliği kalmayacak, onun için seneye hasret gidermek en iyisi galiba.

Küçükkenki yaz tatili anlayışım denize girmek, daha doğrusu denizden çıkmamaktı. Yıllar geçtikçe değişti. Özellikle yoğun bir iş döneminde sonra devrile devrile yatmak, elimde güzel bir kitapla saatler geçirmek istiyorum. Ve ne mutlu bana ki bunu gerçekleştirebiliyorum. Sabah yine 6.30'ta kalktığım için sabah serinliğinde kitabımı alıp salıncağa geçip mutlu mesut 1-2 saat geçirmek, kocamla sabah erken erken denize gittikten veya kocam bisiklete bindikten ben de biraz daha kitap okuduktan sonra hafif bir kahvaltı yapmak, bahçedeki cherry domatesleri, biberleri dalından koparıp sofraya getirmek, annemle, babamla vakit geçirmek, geçen yıldan beri göremediğim akrabalarımla hasret gidermek, diyeti bozmamaya çalışmak, yine ondan bundan yiyerek kiloda herhangi bir eksilme veya artma olmadan geri dönebilmek, işte tatilimin kısa bir özeti size.

Bu yıl bol bol uyudum ve bol bol kitap okudum. Alacakaranlık serisinden bahsetmiştim size, serinin son 2 kitabını tatile saklamıştım. Salıncakta kitapları bir güzel bitirdim ve serinin fanatiği oldum. Kitaplar o kadar sürükleyici ki elinden bırakamıyor insan. Kendimi o kadar kaptırmışım ki kocam "hep kitap okuma, arada dergi falan katık et" dedi bir ara, çok güldük. Kitaplar bitince sudan çıkmış balığa döndüm. Acaba tekrar mı başlasam, bu sefer sindire sindire okusam dedim hatta ama ilk 2 kitabı evde bırakmıştım, olmadı. Twilight fanatiği olduğumu söyleyebilirim artık. Hatta bu seri 2005'te başlamış, ben nasıl oldu da duymamışım diye hayıflandım durdum. Liseye giden kuzenim çoktan bitirmiş mesela ben uyurken. Yine de kendimi avuttum. Harry Potter serisinin piyasaya çıkmasını heyecanla beklerdik. Sevin Okyay çeviriyi ne zaman tamamlayacak da basılacak diye merak ederdim, hatta son 2 kitabı daha fazla bekleyemeyip ingilizce olarak almıştım (sonuncuyu da yine o salıncakta bitirmiştim). O yüzden bu serinin 4 kitabı ben haberdar olmadan önce yazılıp bitince hepsini arka arkaya okuyabildim ne güzel diye kendimi avutmuştum. Ama kazın ayağı öyle değilmiş. Kuzenimin dediğine göre 5. kitap yazılıyormuş. Hatta ilk 12 bölümü internete düşmüş de yazar biraz unutulsun diye yazmaya ara vermiş. Al sana bir bekleme süresi daha. 5. kitapta neler olacak diye düşün dur bakalım. Yine kuzenimin dediğine göre ilk 12 bölümü birileri hayrına çevirip forumlarda falan yayınlamaya başlamış. Sınırlı internet bağlantımla arasam bir türlü aramasam bir türlü. Derken dayanamayıp bir yerlerden ilk 2 bölümü bulup okumaya başladım. Bu sefer de şu paranoya başladı bende. Acaba bu bölümleri cidden o yazar mı yazmış yoksa birileri mi uydurmuş? Eğer gerçekten yazarın eseriyse çeviriyi kim yapmış? Doğru mu yapılmış derken bir de orijinalini arayayım dedim ve yazarın resmi sayfasında buldum. Kitabın 264 sayfalık kısmı artık elimdeydi ve ben okuyabilirdim. Tabii bilgisayardan okumak gerektiği için salıncak keyfi yapamadım ama olsun, yine de değdi.

Son kitap Edward'ın ağzından yazılmış. İlk kitabın Edward versiyonu, onun duyguları, düşünceleri. Edward-Bella aşkının farklı ve fazla anlatılmayan boyutu, vampirin yemek-aşk bocalaması. Ve maalesef o da bitti ve ellerim yine bomboş kaldı. Çıksa da tamamını bir an önce okusak diye bekliyorum şimdi de :(

Tatil derken yine Twilight'a kaptırmışım kendimi. Oysa feci kavrulduğumdan bahsedecektim, yüzük kaybettiğimiz ve aradığımız zamankinden daha beter olduğumu yazacaktım ama bu da yarına kalsın, daha fazla uzatmayayım.

2 yorum:

serrose dedi ki...

hosgeldin sen :))

salikncak salincak deyince yazini hafif bir sallanti icinde okudum (psikolojik) ben de yazligi ozledimmm :(

ferulago dedi ki...

serrose, olsa da salınsam üstünde :(