7 Şubat 2009 Cumartesi

Kutlu yaşgünü haftası- Episode 1

Oh be, nihayet kocamı şaşırtabilmeyi başardım. Hatta bana dedi ki "geçer not aldın, bloguna yazabilirsin". Size kocamın yaptığı sürprizlerden bahsetmiştim daha önce. İnsanda ister istemez baskı ve gerginlik oluşturuyor. Ya beğenmezse, ya olmamış derse, ya... Ama nihayet beğendirdim kendimi ve sürprizlerimi. Televizyon kanallarında derler ya "televizyonunu yeni açanlar için hatırlatalım vs", blogumu yeni açanlar için hatırlatayım, kocamla iş gereği farklı şehirlerde olduğumuz için hafta içine gelen yaşgünlerimizi yaşhaftası şeklinde kutluyoruz. Fakülte açılmadan önce 1 hafta izin alacağım için bu yıl ilk defa aynı günde kutlayacağız ama bir kez alıştık yaşhaftasına, kuru kuru tek bir günde kutlamak olmaz. O yüzden perşembe günü kocamın Ankara'ya gelmesiyle başlattım kutlamaları. Zor bela bilet aldığım Anna Karenina'ya gidecektik o akşam, başka bir şey beklemiyordu. "İlk kutlaman bu bale" dediğimde gitmesek olmaz mı dercesine baktı bana ama daha önce de iki kez bilet alma ve sinir olma girişimim olduğundan fazla üsteleyemedi. Gerçi gitmek istemez görünse de seviyor böyle etkinlikleri. Eşlerin bu konuda anlaşması çok önemli. Ben opera, baleye gitmeyi çok severim, eşim de opera ve klasik müzik konserlerini sever. Balede de klasik müzik olduğu için geliyor benimle ve beğeniyor da neyse ki. Ben de en azından orkestrayı ve şefi biraz olsun görebilelim diye 1. veya 2. sıradan bilet almaya çalışıyorum. Aksini düşünemiyorum. Bunlardan nefret eden bir eşim olsaydı (ki çok insan sevmez) ve ben gidelim diye ısrar etseydim kimbilir ne kavgalar yaşardık. Dediğim gibi evlilik bir şans. Evlenmeden önce kocanızı karınızı ne kadar tanıdığınızı düşünseniz de bazı şeyler sonradan yaşadıkça çıkıyor ortaya. Neyse, konuyu dağıtmayayım.

Baleye gitmeden önce eve gidip annemlerle birlikte yemek yiyecektik. Ben de yemekten sonra kutlama yapmak için bir yaşgünü pastası sipariş ettim. Şekilli pastalardan istiyordum. Fakültenin yakınında çok güzel bir pastane vardır, ürünleri harikadır, yıllardır kalitelerini bozmadılar. Hemen bir pasta katalogu alıp bakmaya koyuldum. Kalpli pastalar, abuk subuk şekilli, arabalı, bebekli pastalar vardı katalogda, ben de tuttuğu takımın amblemi şeklinde olan bir pastada karar kıldım. Pastanın 15 kişilik olduğunu öğrenince gözüm korktu, onlar da normal 8 kişilik bir pasta üzerine resim yapabileceklerini söylediler Üzerine de ayrıca kocamın doğumgününü kutlayan bir mesaj yazdırdım. Ben pastayı çarşamba akşamdan alıp eve götürecektim ama resimli pasta olduğu için şekli bozulmasın, perşembe akşamı biz getiririz dediler. Tamam dedim hatta çok hoşuma gitti.

Perşembe günü kocam geldi, bir başka üniversiteye laboratuar sistemi görmeye gitmişlerdi, öğleden sonra geldiklerinde çok açtı, yemek yemeye fırsat bulamamış gariplerim. O pastaneyi arayıp sandviç sipariş etmemi istedi. Aradığımda dediler ki "maalesef sistemlerimizde arıza var, bugün hizmet veremiyoruz". Benim başımdan aşağı kaynar sular döküldü tabii. Kocaya da çaktırmamak lazım ama nasıl soracağım ki? "Peki önceki siparişler ne oldu, dünkü siparişler falan?" diye sordum. Neyse ki onlar çıkmış, teslim edilecekmiş. İçimden derin bir oohhhhhh çekerek kapattım telefonu. Kocam bu konuşmaya pek anlam verememiş, hatta sonradan dedi ki bana "ben de elalemin siparişinden sana ne diye düşünüyordum". Meraklı kişiliğime vermiş demek ki. Eminim manyak olduğumu bile düşünmüştür :)

Akşam yemekten sonra mumlar ve maytaplarla süslediğim pastayı ortaya çıkardım. Bir yaşgünü mum üflemeden geçmemelidir benim fikrime göre. Maytap da mutlaka olmalıdır ayrıca. (Bir yılbaşı kutlamasında halıyı yakmıştık hafif ama olsun). Nasıl şaşırdı anlatamam. Kesinlikle beklemiyormuş. Hele takımının renklerini görünce daha bir sevindi. Adını yanlış yazmaları bile sevincimizi azaltmadı, alıştık artık ne de olsa. Mumları üfledik, bir sürü fotoğraf çektik ve baleye doğru yola çıktık.

Gelelim sürprizin ikinci kısmına. Ama yazı çok uzayacak bunu en iyisi yarın yazayım.

To be continued...

3 yorum:

serrose dedi ki...

Dogum gunu kutlu olsun :)

ferulago dedi ki...

Çok teşekkür ederim serrosecuğum. Darısı sana ve balığa birlikte nice yaşgünü kutlamalarına

GeCe dedi ki...

nice yıllara bekliyoruz yazılarını