5 Şubat 2009 Perşembe

İşte yine başladı

Bu yıl herhalde olmayacak diyordum kendi kendime ama galiba erken konuşmuşum. Dün akşam gördüm ve bir kez daha pes dedim.

Gördüğüm şey sevgililer günü alışveriş çılgınlığıyla pompalanan tek taş çılgınlığı. Bizde eskiden tek taş geleneği yoktu, ben mi yanlış hatırlıyorum? Evlenmeye karar verdikten sonra söz yüzüğü takar veya nişan yüzüğü olarak gider paşa paşa alyanslarımızı alır sağ elimize takardık. Evlilik teklifi ederken de tek taş verme adeti yoktu. Yabancılara özgü bir adet bu ama son yıllarda artan reklamlardan gördüğüme göre bizim kültürümüze de feci halde pompalanmakta. İster tüketim çılgınlığı, ister özenti, ister ay ne hoş bir adet deyin, ben hoşlanmıyorum. Benim tek taşım yok. Evlenirken almadık. Daha önemli ihtiyaçlar varken değerli taşlara çuval dolusu para vermeyi mantıklı bulmadığım için ne kocam almak istedi ne de ben zorla aldırmaya çalıştım. Onun yerine zirkon taşlı bir yüzüğüm var, gayet de severek takıyorum. Takmak ister miyim? Eğer ona ayıracak, başka bir ihtiyacımı veya gediğimi kapatmada kullanmayacağım param varsa düşünebilirim. Ama sevgililer günlerinde tüketicilerin yönlendirilmesine, almayan erkeklere karısını/sevgilisini sevmiyor yaftasının vurulduğu reklamlara feci halde karşıyım. Bu sene herhalde ekonomik kriz yüzünden utanıp reklam yapmayacaklar oh ne güzel diyordum ama dün akşam "şu kadarcık şey 499 TL" reklamıyla karşılaştım. Be adam, tamam siz de malınızı satmak istiyorsunuz ama doğalgaz masrafının tavan yaptığı, insanların bahsettiğiniz tek taş paralarını hatta daha fazlasını ısınmak için kullandığı, bir çok kişinin ise sobaya geri sönüp battaniyelerin altında kışı geçirmeye çalıştığı bir ülkede siz bu yüzükleri nasıl pazarlayacaksınız? Şaşkınlıkla seyrettim reklamı. Aa, pardon, taksitle satılıyormuş o zaman mutlaka alalım, taksitle satılsa kefen alıp koyacağız kenara, o derece manyak olduk. Haydi kocanız/sevgiliniz 12 taksitle falan aldı geldi bu yüzüğü, aylık taksitleri o kadar fazla olmuyor, alınabilir diye düşünelim. O zaman da biz kadınlar sorun çıkarmaz mıyız? 0.08 karatlık, büyüteçle görülebilecek büyüklükte taşı olan bir yüzükle reklamların dediğini yapmış, karısını/sevgilisini sevdiğini cümle aleme kanıtlamış ve bunun verdiği gururla pişmiş kelle gibi sırıtan bir adama "ala ala bunu mu almış" diye kızmaz mıyız? Bence asıl o zaman "beni şu kadarcık mı seviyorsun" kavgaları başlar.

Hepinize 3-4 karatlık sevgiler...

5 yorum:

serrose dedi ki...

Turkiye`deyken nefret ederdim reklamlardan simdi ara sira ozluyorum yaa :)))
Devam yani su kadarcik reklami :))

^zeynep^ dedi ki...

a'dan z'ye kadar katiliyorum yazdiklarina. sevgi ifadesi bence alinan degerli bir nesne de degil, yapilan kücük bir davranista olabilir. bazi manevi güzelliklerin yerini pirlantalar tutamaz. Bunu anlamayan insanlar ne yazikki cok fazla.

Merve dedi ki...

Tamamiyle katılıyorum..
Adam tek taş alır karısına..ertesi gün gider döver..kadında yüzük derdindedir hala

sesiber dedi ki...

Mutluluğu maddiyata bağlayıp sonra aç gezen bu insancıklara acıkınca oturup tek taşlarını yemelerini tavsiye ediyorum. Sonra sıkıntı çekecekmiş kimin umurunda, o gün kutlansın tek taşla gerisini düşünen kim. Hani ihtiyaç olan birşey ya da çok pahalı olmayan bir hediye alınabilir de bu ticari tuzaklara düşen insanları anlamıyorum. İlla yüzükse, ne güzel yüzükler var, niye takayım herkestekinin aynısını.Cık cık cık.
(bu arada tek taşım var, evlenirken ben istemeden alınmıştı ama olmasa da olurdu)
oyy amma doluymuşum.

ferulago dedi ki...

Hele de bu kriz zamanında böyle bir reklam. Dün haberlerde millet doğalgaz almak için bileziklerini satıyor diyordu mesela.