4 Ekim 2008 Cumartesi

Kısa kısa

- Dün kocamla biraz gezdik dolaştık. Evden 12'de çıkmak, 10 gibi dönmek ne kadar biraz oluyorsa artık. Bir kısmında ablamla olan bir işimizi halletmeye çalıştık, gerisi saf alışveriş merkezi.

- İlk durağımız Eskişehir Neo alışveriş merkeziydi. Açılmasını dört gözle beklediğimiz, sırf inşaat ne durumda diye zaman zaman gidip baktığımız bir yer. İlk günlerinde iğne atsan yere düşmüyordu. Şimdiyse mağazalar tek tek kapanmaya başladı. Espark'ın açılışı büyük etken tabii. Ulaşımı biraz daha zor olduğu için insanlar daha kolay ulaşabilecekleri yerleri tercih ediyor. Her gittiğimizde yeni bir dükkanın kapandığını görmek nedense içimi acıtıyor ama. Son olarak D&R kapanmış. Her gidişimde mutlaka uğradığım bir yerdi oysa. Gloria Jeans'de bir kahve içer, mutlaka oraya da girer, dergi, dvd, birşeyler alırdık. Dünkü planım da buydu ama olmadı.

- Ara öğünüm olarak Gloria Jeans'de kahve içerken diğer müşterilerin içtiklerine bakmadan edemedim. Ben az kalorili bir Kenya AA filtre kahve aldım, kocam klasik Columbia. Yan masada bayağı etli butlu bir teyze ise bol kremalı bir kahve. Amanın dedim, işte sıvı kalori - boş kalori dedikleri şey bu. Ölümcül bir kombinasyon. O içtiği şeyde en az 500 kalori vardır. Birkaç ay öncesine kadar ben de o teyze gibiydim. Hatta kocamla içtiğimiz soğuk karışımların içine bir top da dondurma attırırdık, bir keresinde marshmallow bile koydurmuştuk. Kilo almama şaşmamalı yani. Ama doğru yolu buldum galiba.

- Kocama bol gelen kotları ben giyiyorum. Benim için fevkalade hesaplı oluyor, hem de kendimi denemiş oluyorum. Şu anda giydiğim kot Levi's 501, 32 beden. 33 bedenlerden 32'ye düşmek benim için mutluluk verici. Kocamın kotuna el koyunca ona da yenisini almak gerekti tabii ki. 31 beden aldık, ben de vay canına, nasıl oluyor da oluyor diye bakakaldım. Ama işin güzel yanı, eve geldiğimizde şu kotu ben de giymeye çalışayım da, bakalım ne zaman giyebilecek duruma gelirim diye denediğimde içine girebildim. Düğmeler gayet güzel kapandı. Hafif sıkıyor tabii ama yeni kot olduğu için giydikçe esner diye avuttum kendimi. Kocam da ben de inanmaz gözlerle aynaya bakakaldık. Galiba yakında 31'i pas geçip 30'a girebileceğim. Kendimle nasıl gurur duydum anlatamam.

- Akşam Espark'ta Hellboy 2'ye gittik. Espark'taki Cinebonus'a hiç gitmemiştim, böylece vesile oldu. Bir üçüncüsü olabilir mi diye düşünmeden edemedim. Olabilir gibi geldi bana, ne de olsa bir açık kapı var sanki. Sinema hakkındaki bir radyo programında yönetmenin (Guillermo Del Toro) bilmem kaça kadar tamamen dolu olduğunu duymuştum, absurd bir tarihti, vay canına demiştim. Bu piyasada on yıllarca dolu olmak müthiş bir başarı olsa gerek.

Hiç yorum yok: